Kış Uykusu

Kış Uykusu

Kış Uykusu, Nuri Bilge Ceylan’ın yazıp yönettiği, 2014 yapımı dram filmi. Cannes Film Festivali’nin en en büyük ödülü olan Altın Palmiye ödülünü alan ikinci Türk filmi olma özelliğini taşıyor.

Filmi sıkılmadan izlememdeki en büyük etkenlerden biri başrollerinde Haluk Bilginer ve Melisa Sözen’in olmasıydı.

Olaylar dar ve geniş açıdan ele alınabilir. Dar açıdan bakıldığında Nevşehir Kapadokya’da babadan kalma oteli işleten, kitap yazmak için sık sık odasına çekilen ve yerel bir gazetede yazan Aydın, ablası Necla ve genç karısı Nihal arasındaki soğuk çatışmayı izliyoruz.

Geniş açıdan bakıldığındaysa iyilik ve yardım  kavramları Aydın ve çevresinin alt tabaka olarak nitelendirilebilecek kiracısı İsmail ve imam Hamdi’ye davranışları üzerinden ele alınıyor.

Maddi durumu olmayan birinin herhangi bir ihtiyacını gidermek, maddi yardımda bulunmak sadece karşıdaki insanın iyiliği düşünülerek yapılmış eylemler değildir. Aslında maddi değeri olan bir şeyi karşıdaki insana sözde “yardım etmek” için vermiyoruz, onu vererek takas yöntemiyle yardım etme zevkini, iyi hissetme duygusunu satın alıyoruz.  Karşıdaki insan bu duyguları hissetmemiz için bir aracı haline geliyor.

Belki de İsmail’in, Nihal’in yardım etmek maksadıyla verdiği parayı ateşe atarak yakması Nihal’in kendi aracılığıyla bu zevki yaşamasını istemediği içindi.

Kış Uykusu ismi, karakterlerin uykudaymış gibi bu durumun farkında olmayışlarını anlatıyor.

Kapadokya’yı görme isteği uyandıran bu film görsel anlamda da çok doyurucuydu. Sakin ve diyaloğa dayalı film severlerin seveceğini düşünüyorum.

54 Okunma

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.