İnsan Olmak, benim uzun zamandır okumayı ertelediğim, ülkemiz için önemli bir değer olduğunu düşündüğüm psikiyatrist Engin Geçtan’ın 183 sayfalık bir psikoloji kitabı.
Birey ve Toplum, Anne-Baba ve Çocuk, İnsanlardan Korkmak, Öfke ve Düşmanlık, Değersizlik Duygusu vb. başlıklarla insan davranışlarının nedenlerini ve bu duyguların farklı dışavurulma biçimlerini anlatıyor. Çokça ebeveynlerin davranışları üzerinde duruyor. İleride nasıl biri olacağımızı biz büyürken ebeveynlerimizin takındıkları tavır tamamen belirlemese de büyük oranda etkilediği kuşku götürmez bir gerçek.
Kitapta anlatılan duygular evrensel olmakla beraber yansıtılma biçimi ve hedefi kişiden kişiye değişiyor. Engin Geçtan insanı çözümlerken toplumdan soyutlamıyor. Bireyselleşmeyi toplumsallaşma ile beraber ele alıyor. Kitap evet bir psikoloji kitabı ama teorik bilgiler içermiyor. Engin Geçtan’ın bilgi birikimi ve kendi görüşlerini harmanlayarak yazdığı bir kitabı okuyoruz. Dili oldukça sade, okurken insanı sıkmıyor ve başlıklar birbirinden bağımsız olduğu için günlerce kitabı elinize alamasanız bile, tekrar elinize aldığınızda anlam kopukluğu yaşamıyorsunuz. Hayatı anlamlandırma ve kendimizi konumlandırma sürecimizde bize bir nebze olsun yol gösterecek bir kitap.
Duygularımı tanımam ve diğer insanları biraz olsun anlamam adına bana büyük katkı sağladığını düşünüyorum. İnsanları etkileme ve diğerlerinin bilinç düzeyine müdahale konusundaki sınırlılıklarımız, elimdeki farkındalıkla diğerlerini nasıl etkileyeceğim ve onlar değişime ne kadar istekli sorusunun cevabının “Neredeyse hiç” olması, her ne kadar zaman zaman beni huzursuz etse de okuma sürecimden büyük keyif aldım.
Engin Geçtan’ın etkilendiği ve kitabın birçok yerinde de atıf yaptığı Eric Fromm, Sigmund Freud, Carl Gustav Jung ve Alfred Adler’in de kitaplarını da okumak istiyorum.
Kitap analizimi yaptığıma göre artık Başak Kablan’ın alta linkini de bırakacağım İnsan Olmak kitabıyla ilgili olan videosunu izleyebilirim.